Peter Shaffer’in 1979'da yazdığı “Amadeus”u 1983-1984 sezonunda Türkiye'de ilk sahnelenişininden tam yirmi üç yıl sonra, gene bir İstanbul Devlet Tiyatrosu büyük projesi olarak
'Amadeus', 1980'de Broadway'de oynandığında da en iyi oyun dalında Tony ödülü almış, Milos Forman'ın 1984'te yaptığı film de en iyi film dahil aday olduğu sekiz dalda Oscar'ın hepsini kazanmıştı.
Kimileri için yalnız 'Tanrı'nın sesi', kimileri için yalnız 'Uçkuru düşük bir velet', kimileri içinse 'Tanrı'nın sesi uçkuru düşük velet' olan Mozart, 5 Aralık 1791'de 36 yaşına varamadan gece yarısı evinde ölmüş ve hemen o gece kent dışında, kimsenin nerede olduğunu hatırlamadığı bir toplu mezara başka ölülerle birlikte atılmış ve mezar kireç doldurulmuştu. Babasının koyduğu adla Amadeus, yani 'Tanrı'yı kutsayan' bu dâhi, kimilerine göre frengiden eceliyle ölmüş, kimilerine göreyse Viyana sarayının müzik yöneticisi besteci Salieri tarafından kıskançlık nedeniyle zehirlenerek öldürülmüştür. Shaffer oyununu bu ikinci varsayım üzerine kurmuş ve bunu, ikisi görünmez dört baş kişisinden biri olan Mozart'ın adı geçince bile neredeyse ruhsal dengesini yitiren, kıskançlıktan Tanrı'ya bile kin bağlayan oyunun ikinci baş kişisi ve anlatıcısı Salieri'nin itirafları aracılığıyla vermiştir. Savını desteklemek için de Beethoven'in günlüklerinden iki alıntı aktarıyor. Baştan sona diyaloglar ve iç konuşmalarla gelişen, ruhsal gel-gitler üzerine yapılandırılmış, olan oyunda, doğadan gelen üstün yaratıcılık olgusu, bu alandaki yeteneğin bilincine varış, kıskançlık ateşinin tutuşması, ulaşamadığı güce karşı savaşım, hatta onu yok etme tutkusu gibi duyguların derinliğine irdelenmiştir.
Orijinal kaynak: amadeus (oyun). Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page